İçeriğe geç

Görüşme sırasında nelere dikkat etmelidir ?

Görüşme Sırasında Nelere Dikkat Etmelidir? Psikolojik Bir Mercekten İnsan Davranışını Okumak

Bir psikolog için her görüşme, insan zihninin derinliklerine açılan bir penceredir. Her kelime, her mimik, her sessizlik — insanın içsel dünyasından küçük bir ipucudur. Görüşme sırasında nelere dikkat etmelidir? sorusu, sadece bir iletişim rehberi değildir; aynı zamanda bir insan çözümleme sanatının sorusudur. Çünkü her görüşme, bilinç ile bilinçdışının, duygu ile düşüncenin, benlik ile ötekinin kesiştiği psikolojik bir alandır.

Bilişsel Psikoloji Perspektifinden: Zihinsel Netlik ve Dikkat Yönetimi

Bir görüşmenin en görünmez, ama en güçlü bileşeni bilişsel süreçlerdir. Zihin, konuşmayı anlamlandırmak, bilgiye ulaşmak, yanıt hazırlamak ve duygusal tonlamayı çözmek için aynı anda birçok işlemi yürütür. Bu nedenle görüşme sırasında dikkat edilmesi gereken ilk unsur, zihinsel farkındalıktır.

Bilişsel psikolojiye göre, dikkat sınırlı bir kaynaktır. Bir kişi, konuşma anında hem dinleyip hem plan yaparken “bilişsel yük” artar. Bu yük, yanlış anlamalara, yüzeysel tepkilere ve iletişim kopukluklarına neden olabilir.

Bu yüzden görüşme sırasında:

– Etkin dinleme yapılmalı,

– Anlık planlamadan kaçınılmalı,

– Yanıt vermek yerine anlamak hedeflenmelidir.

Bu yaklaşım, zihnin karmaşasını azaltır ve iletişimi daha net, daha dengeli hâle getirir. Psikologlar buna “bilişsel düzenleme” derler — zihnin dağınık enerjisini odaklı hale getirmek.

Duygusal Psikoloji Perspektifinden: Empati, Duygu Okuma ve Regülasyon

Her görüşme, duyguların dans ettiği bir alandır. Duygusal psikoloji açısından bakıldığında, görüşmenin kalitesi; katılımcıların duygusal farkındalıklarıyla doğru orantılıdır.

İster bir iş mülakatı, ister bir terapötik görüşme olsun, konuşmanın görünmeyen tonu her zaman duygularla belirlenir.

Empati, burada kilit kavramdır. Empati, yalnızca karşımızdakinin ne söylediğini anlamak değil, nasıl hissettiğini sezmektir. Ancak bu, duygusal sınırları kaybetmek anlamına gelmez. Aşırı özdeşleşme, “duygusal bulaşma”ya yol açabilir — yani karşımızdakinin duygusunu kendi duygumuz gibi hissetmek. Bu durumda hem analiz hem de denge kaybolur.

Bir psikolog gözüyle, görüşmede dikkat edilmesi gereken üç duygusal ilke vardır:

1. Duyguyu fark etmek: Kendi ve karşı tarafın duygularını bilinç düzeyine çıkarmak,

2. Duyguyu adlandırmak: “Gerildim”, “heyecanlandım”, “güvensiz hissettim” gibi içsel tanımlar yapmak,

3. Duyguyu düzenlemek: Tepki vermeden önce duyguyu anlamlandırmak.

Böylece iletişim, savunma mekanizmalarının değil, farkındalığın yönettiği bir alana dönüşür. Bu durum, hem profesyonel görüşmelerde hem kişisel konuşmalarda duygusal olgunluk göstergesidir.

Sosyal Psikoloji Perspektifinden: Algı, Statü ve Etkileşim Dinamikleri

Bir görüşme yalnızca iki birey arasında geçmez; aynı zamanda bir sosyal sahnedir. Her birey, toplumsal rollerini ve statülerini bu sahnede temsil eder. Sosyal psikoloji, görüşme sırasında fark edilmesi gereken bu görünmez dinamiklere ışık tutar.

Bir iş görüşmesinde “güç ilişkisi” vardır; terapide “güven ilişkisi”; kişisel bir görüşmede ise “duygusal karşılıklılık.” Bu bağlamda dikkat edilmesi gereken en önemli husus, rol bilincidir. İnsan, görüşme sırasında hangi rolü üstlendiğini bilmediğinde, iletişimde bulanıklık başlar.

Sosyal psikolojik açıdan dikkat edilmesi gereken bazı noktalar:

– İzlenim yönetimi: İlk izlenim, sosyal algının temelini oluşturur. Giyim, beden dili, ses tonu, hepsi bilinçdışı bir “hikâye” anlatır.

– Kültürel normlar: Görüşmenin geçtiği kültürel bağlam, davranışları belirler. Bir toplumda göz teması güven sembolüyken, başka bir kültürde saygısızlık olarak algılanabilir.

– Karşılıklı saygı: Sosyal etkileşimin en temel değeri. Saygı, karşımızdakinin kim olduğunu değil, onun varlığını kabul etmektir.

Bu farkındalık, görüşmeyi “doğru iletişim”den “anlamlı etkileşim” düzeyine taşır.

Davranışların Okunması: Mikro İpuçlarının Psikolojisi

Bir görüşme, çoğu zaman kelimelerden çok davranışlarla konuşur. Yüz ifadeleri, el hareketleri, ses tonu, duraksamalar — bunların tümü bilinçdışı mesajlar taşır.

Psikolojide bu, nonverbal iletişim olarak adlandırılır.

– Göz teması, güvenin veya kaçınmanın göstergesi olabilir.

– Ellerin hareketi, kontrol veya gerginlik düzeyini yansıtabilir.

– Sesin temposu, duygusal arka planı açığa çıkarır.

Bir psikolog, görüşme sırasında bu sinyalleri analiz ederken, onları yargılamaz; yalnızca anlamlandırır. Çünkü her jest, bir içsel deneyimin dışavurumudur.

Okuyucuya Yansıtıcı Sorular

  • Bir görüşmede kendi duygularınızı ne kadar fark edebiliyorsunuz?
  • Dinlerken mi, konuşurken mi zihniniz daha aktiftir?
  • Karşınızdakinin beden dilini hiç “duyduğunuz” oldu mu?
  • Bir görüşmede gerçekten ne kadar “orada”sınız?

Sonuç: Görüşme Bir Psikolojik Deneyimdir

Görüşme sırasında dikkat edilmesi gerekenler, aslında insanın kendisini ve ötekini anlama çabasının kurallarıdır. Bilişsel farkındalık zihni berraklaştırır, duygusal düzenleme iletişimi derinleştirir, sosyal farkındalık ise ilişkiyi anlamlı kılar.

Her görüşme, hem bir iletişim süreci hem de bir aynadır: insan, karşındakinde kendini görür.

Belki de bu yüzden her görüşmeden sonra şu soruyu sormak gerekir:

“Ben bu görüşmede sadece konuştum mu, yoksa anladım mı?”

Yorumlarda kendi içsel deneyiminizi paylaşın; çünkü her paylaşım, başka bir zihinle kurulan küçük ama anlamlı bir bağdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
https://www.tulipbet.online/splash